25 Temmuz 2010 Pazar

Comic-Con, Twitter ve Bizimkiler

Böyle bir tanım yapılması size hiç rahatsız edici gelmedi değil mi? Hatta bazı kişiler Twitter'ı ülkemize bazı gazetecilerin getirdiğini bile söyleyecektir. Küçük sırlar dizisinde  Twitter'ı herkes kullancak diye korkanlar dahi olmuştu ki ben herkesin Twitter kullanması taraftarıyım. Bir çok kişi hayatında hiç olmadığı kadar rahat düşüncelerini açıklayabiliyor.

Asıl konuya gelelim bizim gazetecilerimiz en popüler olanlarından bahsediyorum elbette herkesin bildiği kişilerden. Onların Twitter'ı nasıl kullandığı ile yabancı gazetecilerin nasıl kullandığını karşılaştırmaya çalışacağım. Aslında bizimkilerin Twitter'da yazılan mentionlara cevap verebiliyor olması bile şaşırtıcı geliyor bana.


 Kristin Dos Santos dizi bloglarını takip edenler Eonline üzerinde olan "Watch with Kristin" köşesinden kendisine aşinadır sanırım. Diziler hakkında yazar hatta bayağı bir etkilidir bu konu hakkında.



 Malum Comic-Con denilen hadise var bu aralar Abd'de. Twitter'da trend olarak görmüşsünüzdür. Comic-Con daha çok bilim-kurgu sevenlerin bir araya gelmesini amaçlayan bir fuar. Yeni yapımlar ilk burada göz önüne çıkar, yorumlanır. Kristin Dos Santos'ta bu durumdan dolayı sürekli Comic-con'da. Yeni çıkacak diziler hakkında ufak tüyoları, gelecek sezonlar hakkında olan şeyleri Twitter'ından bize haber olarak geçiyor.

Bu tip fuarlar ülkemizde olmuyor ki zaten olmasının muhtemelen ticari bir karşılığını bulmak zor. Zaten konu bu değil. Konu Kristin Dos Santos'tan gazeteciler için Twitter kullanma tüyoları almak.

* Kristin Dos Santos Comic-Con'da olan bütün katıldığı etkinlikleri bize anlatıyor. Her etkinlik için yeni bir yazı yayınlıyor E! online'da olan köşesinden. Her yaptığı şeyi anlık olarak takipçileri ile paylaşıyor Twitter ile.

* Röportaj yaptığı sırada yaptığı kişi ile hemen hashtagları yapıştırıyor. Misal Fringe dizisinden bir oyuncu ile yaptığı röportajda #fringe hashtagı hazır. Hugh Laurie The Simpsons'ta bu sene oynuyormuş yazıyor #house ve #thesimpsons hashtagları hazır. Diğer insanları da konu hakkında yorum yapmaları için uyarıcı olarak kullanıyor bu hashtagları.

* Hiç bir zaman polemiğe girmiyor sadece gelen soruları yanıtlar kendisi. Cevap verdiği kişilerin ünlü olup olmaması çok önemli değildir. Her zaman çalıştığı ekibine teşekkür ediyor.

* "Yemeğe gittim geleceğim" yazmadan da 3 binden fazla Twitter yazılabileceğini gösteriyor. Sadece bilgi vermeye çalışıyor.

* Polemik olsun diye Rt yapmıyor sadece eğlendiği için Rt yapar. Yazdığı konular hakkında bilgi kaynağıdır kendisi. Diziler hakkında bir çok şeyi takip edebilirsiniz.

Şimdi neden Kristin Dos Santos'u örnek verdin diye düşünecekler için kısaca açıklayayım. Bizim memleket 3. sınıf dizi yıldızlarını yere göğe sığdıramayan onlarla çekilmiş bir fotodan övgüyle bahseden insanların ülkesi.(Bknz: Lost Sawyer, Beyaz Show). Anlatmaya çalıştığım kişi bizim ağzımızı yayaya seyrettiğimiz o dizi yıldızlarının kaynağında olmasına rağmen bize yaptığı işle hava atmadan, yaptığı işin hakkını vererek takipçilerini tatmin etmeye çalışıyor. keşke bizim sevgili gazetecilerimiz çıkıp diyebilseler "Ben burada kimseye bilgi vermek zorunda değilim zaten köşem var orada okuyun, buradan takip etmeyin" . Ne yazık ki artık takipçi sayısı ile sidik yarıştırıyorlar. Varsın yarıştırsınlar bir gün yaptıkları işin daha iyisini yapacak birileri gelip, onları sarsıp toparlanmalarını sağlayacaklardır. Dünya artık sadece günlük gazetelerin zamanı değil bir adım daha ilerlemek lazım "gerçek zamanlı gazetecilik" diye bir şeyi fark etmek bu kadar zor olmamalı.

Not: Konu ile ilgili bir yazı Hasan Başusta'nın Değişik Düşünce adlı blogundan Twitter Gazetecilik Müfredatına Girdi.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Facebook Sayfası