2 Eylül 2012 Pazar

Gerçek Twitter Takipçisi Nasıl Kazanılmaz?

Bu yazıyı yazmak için uzun zamandır bekliyorum. Yeni örnekler için de biraz bekledim. Şansıma önüme birkaç örnek çıktı ki ben de bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Yazının aynen başlıkta olduğu gibi "Gerçek Twitter Takipçisi Nasıl Kazanılmaz?" konusu üzerine. Birçok marka bu konu hakkında dertli. Gerek Twitter'da reklam yapma maliyetlerinin yüksek olması gerekse takipçilerine kendilerini takip etmelerine neden sağlayacak içerikler sunamamasından dolayı takipçi sayısı konusunda sürekli sıkıntı çekiyorlar. Bu konuyu aşmak için markalar ve ajanslar alternatif çözümlere yöneliyorlar. Bu çözümler benim için kişisel olarak "saçmalık" olarak görünse de ajansların verdiği sözleri tutturması açısından bir "çözüm" olarak nitelendirilebilir.

Gelelim bu çözümlere ve yan etkilerine;

Çözüm 1: Herkesi ama herkesi takip et, sonra insanları takipten çıkar!

Bu model benim nefret ettiğim hatta ajans yüzünden markayı üzülerek takip etmeyi bırakmama neden olan bir model. Citroen markası gibi benim en sevdiğim otomobil markalarından birisine (Abartmak için söylemiyorum, cidden marka vizyonu, tasarımda risk alarak yeni modeller çıkartması, WRC başarıları Sebastian Loeb gibi çok sağlam markaya bağlılık yaratacak malzemleri var) sırf bu saçma iş yüzünden mesafe koydum (Markalar akıllı olsun çok pis mesafe koyarım). Açıkcası bir marka beni takip etmişse hoşuma gider ve ben de bu markayı takip ederim. Çok basit "marka beni önemsiyor" kafası ile bir etkileşim gerçekleşir (Hey arka sıradaki arkdaş ben de biliyorum bir markanın beni takip etmesi için illa "Follow" butonuna basması gerekmiyor). Markayı ciddiye almaya başlarım, nihayetinde -ben de iyi kötü bir blog yazarıyım- marka hakkında bişeyler söyleme konusunda düşünmeye başlarım ve sonrasında çok basit benim ilgi alanıma giren bir kampanyasını blogumda duyururum ki bunu ücretsiz yaparım. Ne yazık ki artık bu yazıyı okuyup Citroen markasın süper bir sosyal medya işi olsa bile bu konu hakkında yazmam ve yazacak olsam bile kesinlikle olumsuz olur. Bu bir tehdit veya yaptırım değil gerçek çünkü marka benim yazdıklarımı ciddiye almıyor biliyorum (Yukarıda yazdıklarımdan dolayı) Ne yazsam umurlarında olmayacak. 

Çözüm 2: Abi bir uygulama var, 1 milyon takipçi yapıyormuşsun!


Takipçi kazanma konusuda zor bir konu olduğundan birçok marka saçma sapan uygulamalar kullanmayı seçiyor. Yukarıda yer alan Lee Cooper örneğinde olduğu gibi bir uygulamadan gelen takipçilere "artık gelmeyin şımarıyoruz "gibi bir tweet atıyor.  Burada suç kimin bilmiyorum amam bu tweetin burada görünmesi sayfanın ciddiyeti açısından epey sorunlu bir konu. Evet takipçi kazanma uygulaması bir çok kişiyi size kazandırıyor ama bu kişiler sizi değil sistem içinde takipçi kazanmak için herhangi birisini takip etmiş oluyor.

Şimdi soracaksınız onu yapma bunu yapma ne yapalım? Benim için bu konu hakkında nacizane önerilerim  şöyle;

1- RT yarışmaları: Takipçiye rüşvet vermek gibi görünse de yine bir örnekle anlatayım. Genelde bu tip RT yarışmalarına katılmasam da Electroworld'ün bundan 2 sene önce yaptığı bir yarışmaya katıldım ve bir peluş oyuncak kazandım. Orada hediye dağıtım işini de iyi yönetmişlerdi. Daha önce blogta bahsetmiştim. O ödül gelene kadar bir kez bile Elctroworld'e adım atmamıştım fakat 2 senede oradan bir laptop, bir cep telefonu, bir sürü ufak tefek elektronik zımbırtı daha aldım. Sadece bir peluş oyuncak ve elektronik alışverişi için alternatif bir mağaza seçeneğim daha oldu.

2-Özgün İçerik: Geçen gün "özgün içeriğiniz batsın" diye bir tweet atmıştım. Bizim güzide bloglarımızın birbirilerine laf atması üzerine yazmıştım bunu. Neyse evet markanız kesinlikle başka hiçbir yerde olmayan içeriğini sosyal medyadan paylaşmalı ve takip edenleri özel hissettirmeli. (ulen bu bütün sunumlarda var bir daha yazmayayım dedim ama neyse!) Yani olan bu.

Bir upuzun bir yazının sonuna daha geldik. Buraya kadar gelip okuduysanız teşekkür ederim.

Saygılar.

Facebook Sayfası